Antisosyal, psikopat, sosyopat, bu kişilik bozukluğu olanlarda kullanılan bazı terimlerdir. Toplumda görülme sıklığı %1-3 arasında değişmektedir. Erkekler arasında daha sık görülür. Hapishanelerde, madde bağımlılığı merkezlerinde ve diğer adli tıpla ilgili servislerde, erkekler arasında, neredeyse %70’in üzerine çıkacak derecede bulunmaktadır.
Saldırganlık ve irritabilite, sık sık kavga etme, olay çıkarma, kanunla başlarının derde girmesi, çabuk köşeyi dönme ve kolay para kazanma amaçlı kandırıcı davranışlar; ileriyi düşünmeden ani dürtüsel, saldırgan davranışlar, sürekli sorumsuzluk ve bir işte uzun süreli çalışamama sık görülen belirtilerdendir. Başkalarına zarar verme ya da acı verme karşısında kayıtsız kalma, pişmanlık duymama, empati olmaması da dikkat çekicidir. Kendi güvenliği ve çevresinin güvenliğini hiçe sayacak tarzda tehlikeli davranışlar içerisinde bulunma, tehlikeli araç kullanma, aşırı hız yapma gibi davranışlara da sık rastlanır. Çocukluk çağında evden ve okuldan kaçmalar, yalan söylemeler, alkol ve madde kullanımı, hırsızlık gibi polisle başının derde girmesine sebep olan yasa dışı davranışlar, sık sık kavgalara karışmalar, hayvanlara eziyet etmeler görülebilir.
Her şeye ve başkalarına rağmen güç sağlama ve bunu koruma doğrultusunda çok büyük ihtiyaçları olan antisosyaller, toplum içinde çok başarılı olabilirler. Her antisosyal kişilik bozukluğu olan kişi kanunları çiğnemez ya da madde kullanmaz. Bu hastalığın teşhisinde kullanılan belirleyiciler genellikle davranışsal olduğundan ve içsel unsurlar yeterince dikkate alınmadığından, anti sosyal kişilik bozukluğu olup belirlenemeyen ve işlerinde üst konumlara gelmiş birçok insan vardır. Konumları, başarıları, zekaları, manipule etme becerileri yüksek olan bu kişiler her türlü kurumda çok güçlü konumlara ve mevkilere gelebilirler. Vicdandan yoksun oluşları ve başkalarının duygularına değer vermemeleri gibi durumlar, başarıları ya da manipule etme becerileri altında saklı kalır. Bu kişiler değerli bir hocamın ifade ettiği gibi aslında ‘kravatlı antisosyallerdir’ ve oldukça tehlikelidirler.
Halk içinde sosyal olmayan kişilere antisosyal denebilmektedir. Bu, yanlış bir kullanımdır. Sosyal olmayan ve asosyal olarak nitelenen bu durumun antisosyal kişilik bozukluğu ile bir ilgisi yoktur.